26 Şubat 2018 Pazartesi



Merhaba…

Günü geldiğinde belki şöyle bir soru ile karşılaşırım: “ne zamandır yazıyorsunuz?..” 
Ben de o tipik yanıtı vermek zorunda kalacağım sanırım: “çocukluktan beri!...”

Kitaplık olmayan bir evde büyüdüğümü söyleyebilirim. Kimsenin de elime al oku diye zorla bir kitap tutuşturduğunu hiç hatırlamıyorum. İki yaşımdan bile birçok detay anımsadığıma göre bu konuda pek yanıldığımı sanmıyorum...

Annemle semt pazarından dönerken önünden geçtiğimiz gazete bayisinde gördüğüm çocuk dergisini bana almasını istediğimi anımsarım hala…Ortaokuldayken halk kütüphanesinden sürekli ödünç kitap almaya gittiğimi de biliyorum…
İşte bir şekilde çocukluğumu kitap okuyarak geçirmiş biriyim…

Babam her bayramda dedeme mektup yazmamı isterdi. Bazen bana sıkıcı gelen bu durum, belki de şimdi bir şeyler yazmamı arzulatan en büyük etken…

Üniversite zamanlarında ise çantamda hep kağıt kalemle dolaşan, aklına gelenleri not alan biri oldum….Her gece yatarken, günlük tadında ama sadece bana göre kodlanmış birkaç satır yazmış olmak, bugün hala kendim için en değerli şey olarak duruyor…

Okulu bitirip iş hayatına başladığımda, klavye ile yaşanmaya başlayan bir hayat vardı. Ben de  yazılarımı yavaş yavaş bu sanal ortama kaydetmeye başladım.

Olmadık yerde olmadık şeyleri gördüğüm için gözlem yeteneğim hakkında iyi şeyler söylenen biri olarak, fotoğraftan uzak olduğumu söylemek yanlış olurdu elbette; ben de param olduğunda bir makine sahibi olmuş ve yıllardır kurduğum cümlelere görüntüler aramaya başlamıştım sonunda…

İnternette fotoğraf paylaşım sitelerine ilgim ve fotoğraflara kavramsal yaklaşımlar getirmem birlikte gelişen şeyler oldu.
Doğaçlama kurduğum cümlelerden ruhumun  beslendiğini biliyorum ve kendime saygım gereği bunun sürmesini hep istedim.

Sanırım bu sebeple ve elbette paylaşmaktan aldığım keyifle şimdi böyle bir çaba içinde buradayım...


Peki ne olacak?.... bir şey olması sanırım gerekmiyor.. bir şeylerden gelip geçiyoruz ve kalanlardan hayat oluyor işte…

19 Mayıs 2011 - Şubat'26'2018 )